3 Mart 2019 Pazar

Mesela Desen ki...




Mesela desen ki, evet bende de sana karşı bir şeyler var. Bak mesela bu bir kalp. Dudaklarım kadar kırmızı bir kalp. Korkma artık atmıyor. Atmayınca da acımıyor. Hem zaten atmayan şeylerin canı yanmaz, atmayan, içinden kan akmayan şeyler kanamaz. Desem ki ama bu kırmızı. Atmayan bir kalp nasıl kırmızı olabilir ki? Mesela desen ki çünkü daha yeni söktüm içimden. Çünkü içimde attıkça bu kalp bana acı veriyor.

...

İstenmemiştik ve içimizde bir yerler kırılmıştı. Biz başkaları tarafından kırılmış ayrı ayrı vazoların, biz başkaları tarafından parçalanmış puzzle'ların, biz belki farklı ağaçlardan kırılan başka başka dalların ve biz başka başka aşka düşmüş de başka başka yerleri kırılmış bedenlerin birbirine hiç benzemeyen ama birbirini tamamlayan parçalarıydık. Bütündük ama aslında yarımdık. Birlikte bir tamamdık.

Biz belki de o sırada aşk acısı çeken sarhoş bir tanrı tarafından yanlışlıkla başka başka vazolara yerleştirilen aynı vazonun parçalarıydık da birlikte olabilmek için kırılmamız gerekti. Biz belki de birlikte olabilmek için kendimizi bile bile kırdık. Hem öyle olmasa başka başka yerlerde, başka başka şekillerde kırılıp da bu kadar uyabilir miydik birbirimize?

Dur bak anlatayım. Ben seni gördüğümde tamam dedim, ben o kırık vazonun kırık parçası, dedim tamam, biz aslında aynı vazoların parçalarıyız. Yoksa böylesine bir bütün gibi birleşemezdik. Aynı vazoda olacak iken kim bilir belki de arkadaşlarından geri kalmamak için ilk defa esrar çeken kafası dumanlı bir tanrı tarafından... Tanrım kusura bakma ama yaramıyor sana. Tanrım kusura bakma ama artık kanamıyor yara. Tanrım hiç kusura bakma ama artık saramıyor kara...

.

Mesela desen ki, ben de seni arıyordum ama seni aradığımı bilmiyordum. Ben zaten aradığım şeyin ne olduğunu bilmeden bir şeyleri çok ararım. Kalbim sancıyana, ayaklarım acıyana kadar ararım. Atmayan kalbimi zaten sana vermiştim. Bak bunlar da ayaklarım, zaten sana geliyorlardı ama sana geldiklerini bilmiyorlardı, al senin olsun. Korkma artık adım atmıyorlar. Ama ben desem ki, ama bunlar.... Desen ki evet, atmıyorlar çünkü aradıkları şeyi buldular.

Ben seni gördüğümde bak dedim, biz aynı puzzle'daki o manzaranın parçalarıyız. Dedim bizi birleştirirlerse, bizi doğru yerlere koyarlarsa öyle güzel bir manzara oluşacak ki, bizi başka başka yerlerde başka başka acılarla yaratan o esrik tanrı bile şaşıracak. O yarattığına aşık olacak, biz birbirimize. Tanrım, ne dersin?

Biz dökülmüş ağaçların dalları, biz yere dağılmış puzzle'ların, biz saçılmış vazoların parçaları, biz başka başka aşklarda başka başka yerleri kırılmış, biz bir yıllardır birbirine yürüdüğünü bilmeyen bedenlerin ayakları...

...

Ve mesela desen ki, al kalbim ve ayaklarım senin olsun. İkisi de artık atmıyorlar. Bunlar zaten aynı aşkın acıları.




1 yorum:

masal oku dedi ki...


bende makalenizi beğendim elinize sağlık
https://masallaroku.org/masal-nedir-masalin-ozellikleri-ve-turleri/